25 Kasım 2010 Perşembe

MUTLULUK

Mutluluk hakkında epey bi yazdım. Ama nasıl olduysa kayıt etmemişim.Yeniden yazmak zorunda kaldım. İnanın daha edebiyat yapamam. Neyse biraz da olsa yazayım. Kimisinin yemek yerken mutlu olduğunu, kimisinin çiçek hediye edilirse, kimisinin de altın pırlanta alınırsa mutlu olacağını yazmıştım. Aaa kimisinin de sevdiğinin sesini duyduğunda mutlu olduğunu yazmışdım. Ben de onlardan biriyim. Bir güler yüz, bir tatlı dil, ya da senin varlığından mutlu olduğunu hissettiğin ses. İşte ben bu ufacık sanal şeylerle mutlu oluyorum. Mutlu oluyorum ama bu arada karşımdakinin içten olup olmadığını da çok sorgularım. Bazan salağa yatarım.(bu cümleyi ben uydurdum sanıyorum) Kendilerini kandırdıklarının farkında bile değiller. Yazık acıyorum o insanlara... Halbuki benim senin ne sevgine ne sesine ihtiyacım var. Ben almayım...mutluluğun sırrı, herşeyin sırrı yalan söylememek bence...Sen yalan söylemiyor musun derseniz, ben de asla söylemem dersem yalan olur. Hani büyüklerin pembe yalan dediği yalanlar vardır ya işte o yalanlardan söylemişimdir söyleyebilirim. Bana veya karşımdakine zarar verecekse...Sevmediğim halde seviyorum demem yada sevgi gösterilerinde bulunmam. Yada menfaatimi düşünerek arkadaşlığımı devam ettirmem. Sevmediğim insan benim hayatımdan hemen çıkar ama o bilmez bunu... Sıradan biri olarak devam eder benim hayatımda...Çok şey kaybemiştir bence. Dost kaybetmiştir. Bence bu da herşeyden daha önemlidir. Zaten onu düşünebilse beni kaybetmemek için elinden geleni yapardı. Uzun zaman görüşmediğim ama bugün telefon açtığım da o candan konuşmasıyla bana mutluluk yaşatabilen dostlarımda var. Onları çok seviyorum sesinizi duyduğum da dünyanın en mutlu insanı ben oluyorum...İyi ki varsınız dostlarım...mutluluk resimleri



(AİLE VE BİZ DERGİSİNDEN)